Hitori De Productions adı altında tek bir geliştirici tarafından geliştirilen, paranormal olayların yaşandığı Supernatural oyununu ele alacağım bugün. 15 Temmuz 2024 çıkışlı bu oyunda görsellik ve mikrofon aracılığıyla hayalet ile etkileşim ana satış noktası olarak öne çıkıyor. Korku oyunları arasında kendisini bu özellikler ile sıyırmaya çalışmış bir oyun. Peki bunu başarabilmiş mi? Gelin, hep birlikte bakalım.
- Supernatural, PC platformunda incelendi.
- Discord’da ilgini çekecek bir sohbet başladı! (Bize katıl!)
- YouTube’da yorumlarınızı bekliyoruz. Videolarımıza göz at!
Supernatural, 15 Temmuz 2024 tarihinde Steam üzerinde piyasaya sürüldü. Hitori de Productions’a bize inceleme imkanı sağladıkları için teşekkür ederiz.
Sıradan bir hikaye
Açıkçası hikayenin çok albenisi yok. Bir evde yaşanmış kötü bir olay ve bu olayın sonucunda evin perili hale gelmesi üzerine bir şeyler yaşıyoruz. Bu perili evi araştıran dedektif Wyatt olarak tabii ki oyun ilerledikçe bu hikayenin detaylarını öğrenme şansı buluyoruz fakat bulduğumuz hikaye de öyle ufkumuzu açacak bir şey değil. Korku oyunlarındaki klasik durum yaşanıyor yani, hikayeden çok oynanıştaki korkuya odaklanmak. Hikayeyi sunuş şekli konusunda biraz daha farklı tabii. Suparnatural size hikayeyi oynanış sırasında sunuyor. Yani hayaletin tarafından yakalanmamak için endişe ederken bir yandan da hikayenin çözülmesine tanıklık ve önderlik ediyorsunuz.
Tabii ki hikaye içerisinde gizem öğeleri de barındırıyor. Bunların ne olduğunu anlatmayacağım fakat hikaye olarak çok bir şey beklememenizi öneririm. Oynanışa odaklanmanız, Supernatural deneyiminiz açısından daha iyi olur.
Vaat edilenin dışında bir oynanış
Öncelikle oyunun mağaza sayfasındaki anahtar noktaları ele alalım. Tekrar etmeyen bulmacalar diye bahsediyor fakat oyun boyunca yaptığımız toplamda iki veya üç tip bulmaca var. Tekrar etmiyor olmasının sebebi de oyunun iki saat gibi bir süre kadar kısa olmasından kaynaklı. O iki – üç tip bulmacayı sadece bir kere yapıyoruz.
Supernatural oyununda mekanik olarak en çok gözüme batan şey ise inceleme sistemiydi. Bir şeyi incelerken etrafındakileri de tek tek inceleme odağına almanız gerekiyor yoksa oyun ilerlemiyor. Bu, oynarken beni rahatsız etti ve açıkçası başarımlar kazanıyor olmasaydım o incelemenin bittiğini anlayamazdım. Oyunda can alıcı bir nokta var ki o da, “ESC’de oyun durmuyor”. Menüyü açtığınızda oyun devam ediyor ve sadece bir adet otomatik kayıt yuvası var, bu kayıt yazıldığı zaman oyun sizi uyarıyor zaten artık geri dönüş yok diye.
Dinleniyorsunuz!
Gelelim başka bir maddeye. Oyunda, mikrofonunuzu kullanarak bu doğaüstü varlıkla iletişim kurabileceğinizi söylüyor fakat akılda canlanandan daha farklı bir durum söz konusu. Mikrofon kullanmak istemezseniz veya ses algılamayla ilgili sorunlar yaşıyorsanız bir tuşa basarak hazır soruların olduğu menüyü de açabiliyorsunuz. Ne yazık ki bu sesli şekilde etkileşime geçme olayı tamamen göz boyamaktan ibaret çünkü iki, bilemedin üç cümle dışında diğerlerinin oyunu oynayıp bitirmenizde nerdeyse hiçbir katkısı yok.
İletişime geçmiyorken de mikrofonunuz dinleniyor, bunu unutmamak lazım. Ses çıkardığınız zaman buna uygun bir geri dönüş alıyorsunuz ve bu, mağaza sayfasında belirtilen özelliklerden birisi. Bunun için haklarını vermeliyim, sessiz ve sesli oynamak arasında farklar var.
Supernatural’da üç adet son var. Bu sonlardan bir tanesi gizli ve oyun çıkar çıkmaz oynadığım için gizli sonun ne olduğunu veya nasıl yapıldığını bilmiyorum fakat diğer iki son biraz farklı şekilde ele alınıyor. İkinci sonun sadece son olsun diye koyulduğu gibi bir gerçek var ortada. Yani normalde oyun boyu yaptığınız/yapabildiğiniz bir şeyi tam o sırada yaparsanız garip bir şekilde size oyun süresince yaptığı geri dönüşü vermek yerine sizi farklı bir sona ilerletiyor.
Gizemleri bulmak için kamera kullanımını öne çıkaran bir anahtar nokta da çıkarmışlar fakat her aşamada tekrar eden ve sizi her seferinde animasyona sokarak bekletecek bir tekrar sistemi dışında bir şey değil aslında.
Oyunun fragmanında da gözüken silahlı çatışma sahnesi oyunda yaşanırken gerçeklikten çok uzak gibi duruyor çünkü karşımızdaki kişi bir insan olmasına rağmen 2-3 dakika boyunca karşılıklı birbirimize ateş ediyoruz sadece. Ortalama olarak iki, iki buçuk şarjörde anca işini bitirebiliyoruz.
Supernatural’da genel olarak bir zorluğu yok gibi hissettiriyor
Şimdi şöyle bir durum var: oyunda ölmenin hiçbir olumsuz etkisi yok. Öldüğünüz zaman bir kayıt noktasından başlıyor gibi gözükseniz de yaptığınız hiçbir şey silinmiyor veya geri alınmıyor. Yani sürekli ölerek de oyunu rahatça bitirebiliyorsunuz. Bunun dışında oyun boyunca bazı istisnalar dışında peşimde birisinin olduğu veya gizlenmem gereken birisi var şeklinde bir kafa yapısına giremedim, o tedirginliği pek yaşatamadı bana.
Görsel olarak daha iyi olamazdı
Mekaniklerden yana olumsuzlukları söyledim fakat şimdi geldik grafiklere. Oyun görsel açıdan olabilecek en iyi şekilde gözüküyor ve sanırım oynadığım ve bildiğim korku oyunları arasından en güzel gözükeni Supernatural. Tamam, Steam mağaza sayfasındaki görseller ile tamamen aynı durmasa da çok yakın duruyor.
Oyun gerçekten muazzam gözüküyor fakat tabii bu da performans sorunlarını beraberinde getiriyor. Oyunda DLSS olmamasından ötürü diğer alternatifler ile idare etmek durumunda kalıyoruz ve açıkçası bu bile performans açısından yeterli olmayabiliyor. Supernatural grafikleri fotorealistik şeklinde dersek yanlış olmaz sanırım. Hareket etmediğiniz zaman her şey aşırı güzel gözüküyor fakat hareket halinde kendini biraz ele veriyor. Yine de ışıklandırma ve güzel dizaynlanmış koridor odağı ile bunu kapatıyor. Birkaç yer dışında oyun resmen bir teknoloji demosu.
Oyunun ana menü tasarımı ise alışılmışın dışında. İlk gördüğümdeki şaşkınlığı sizin de yaşamanızı istediğim için menüye dair bir görsel koymayacağım.
Güzel tasarlanmış ses dizaynı
Supernatural’in sahip olduğu hatalar dışında ses dizaynı genel olarak güzel. Ansızın gelen gök gürültüsü veya yıldırım sesleri sizi diken üstünde tutarken bir yandan da evin içerisinde gezen bir varlığın konumuna dair anlık sesler alabiliyorsunuz. Buna ek olarak kendi konuştuğunuz varlık ile de ayrı bir işitsel durum içerisindesiniz ve omzunuzdaki yardımcı bir melek gibi hissettiriyor size. Tabii her zaman bir melek gibi değil, orası ayrı. Bunlar dışında oyunda sese dair pek bir şey yok zaten. Mutfakta horlayan köpeğe de selam olsun.
Değerlendirme
Supernatural, vadettiği sözlerin yükünün altında kalmış bir oyun gibi geldi bana. Bunun dışında oynanış süresinin kısa olması sebebiyle demodan hallice bir oyun gibi duruyor. Tıpkı Fears to Fathom, Unreal Engine 5’in tüm gücü ile birlikte bir çocuk yapmış gibi. Birden fazla son olayı ise sadece olsun diye yapılmış gibi, pek bir derinliği yok. Zorluk konusunda da oyunun nerdeyse hiçbir zorluğu yok, öldüğünüz zaman kaybettiğiniz tek şey 10 saniye animasyon geçme süresi oluyor. Tek bir geliştirici tarafından yapılmasına rağmen biraz daha geliştirilse çok daha iyi bir ürün olabilecekken potansiyeline ulaşamadan aceleye gelmiş gibi.
Comments