İncelemeOG

Rise of the Ronin

0

Wo Long: Fallen Dynasty ve Nioh oyunlarından tanıdığımız Team Ninja, bu sefer PS5’e özel geliştirdiği Rise of the Ronin ile karşımızda. 

Önceki oyunların kompakt tasarımının aksine Şogunluk Japonyası’nın büyük bir çoğunluğunda özgürce gezebileceğimiz ve Japonya’nın kaderinde rol oynayabileceğimiz bir açık dünya, rol yapma aksiyon oyunu olarak karşımıza çıkıyor Rise of the Ronin. Hem de Türkçe dil desteğiyle!

Team Ninja, önceki oyunlarından farklı olan Rise of the Ronin’i nasıl yapmış, gelin beraber inceleyelim. 

İsimsiz bir savaşçının hikayesi

Bakumatsu döneminde Japonya, Şogunluk tarafından yönetilirken bir yandan Batılı güçlerin baskısından ötürü ülkeyi dış ticarete açmaya zorlanıyor. Şogunluk buna onay verirken buna karşı gelenler sert bir şekilde bastırılıyor. Batılı güçlerin Japonya ile olan bu anlaşmasından ötürü Japon topraklarında Batılılar kol geziyor, ticaret yapıyor, hatta askeri üs bile kurabiliyorlar.

Şogunluk kuvvetlerinin Saklı Yalım Köyü’ndeki isyan bastırma girişimlerinde çocuk olan ikizler, Saklı Yalım grubunun lideri Yalımdöven tarafından kurtarılır ve Şogunluk karşıtı olarak yetiştirilir. ABD Donanma Komodoru Perry’nin gizli bir mektubunu bulmak ve mümkünse Perry’i öldürmek üzere Yalım İkizleri görevlendirilirler. Bu gizli görev sırasında ikizler Mavi İblis tarafından alt edilirler ve Perry, bir ikizi kaçırır. 

Diğer Yalım İkizi, Saklı Yalım Köyü’ne döndüğünde Şogunluk güçleri köye saldırmaktadır. Şogunluk güçlerini alt eden Yalım İkizi, Yalımdöven’e kardeşinin peşinden gideceğini söylediğinde Yalımdöven ona meydan okur ve kaybeder. Böylece Yalım İkizi, ikizini bulmak adına Yokohama’ya gider. Bu yolculuğunda hem ikizini arayacak hem de Şogunluk ile savaşacaktır.

Seçtiğimiz Yalım İkizi ile Japonya’nın tarihinde olan olayları deneyimlemek ve istersek bunları değiştirmek oldukça zevkli. Oyun boyunca ana hikaye anlatımı güzel olsa bile zaman zaman çok fazla yan karakter hikayesi olduğundan sekteye uğruyor.

Mekanikler

Tipik RPG ve Ronin Unsurları

Rise of the Ronin, bir rol yapma oyunundan bekleyebileceğiniz çoğu geliştirmeyi sunuyor. Görevleri yaptıkça eklenen puanlarla yetenek ağacını doldurmak veya silah kullandıkça silah uzmanlığınızı geliştirmeniz mümkün.

Oyunda değerleri farklı farklı olan toplanabilir birçok silah ve eşya mevcut. Bunları evinize ekleyebiliyorsunuz, geliştirebiliyorsunuz veya satabiliyorsunuz. Bazı mekaniksel geliştirmeler için çevreden yabancı dilde kitap toplamanız ve bunu ulaştırmanız gerekiyor ve bunların getirisi oldukça güzel oluyor. 

Yan Karakterleri sakın unutmayın!

Rise of the Ronin ayrıca envai çeşit yan karakterle bizi karşı karşıya getiriyor. Bu yan karakterlerle iletişimde olmak, hediyeler vermek ve onlarla ilişkinizi iyi tutmak, sonradan yanınızda olmaları için önemli. 

Karakterlerin genel olarak güzel yazıldıklarını düşünüyorum. Hikayede hepsinin inandığı ve uğruna savaştığı nedenleri var, yani donuk ve ruhsuz hissettirmiyorlar asla. Ancak ana karakterimiz, RPG oyunu klasiği olarak çok fazla duygu gösteremiyor.

Bir başka önemli unsur ise diyalog çeşitleri. Karakterinizin seçebileceği bazı diyaloglar oluyor. Bazen ikna, bazen korkutma bazen de yalan ile olayları savaşmadan çözebiliyorsunuz.

Ayrıca bazı savaşların başında isterseniz yanınıza yan karakterleri alıp görevleri birlikte yapabiliyorsunuz. Eğer ana karakterinizin canı biterse bu yan karakterlere geçiş yapıp göreve devam edebiliyorsunuz. Yapay zeka olarak fena olmadıkları için görevde sorun çıkartmıyorlar, sadece toplamda 3 kişi olduğunuzda düşmana odaklanmak zor olabiliyor.  

Kendi Ronin’inizi yaratın!

Rise of the Ronin, karakter yaratma mekaniğini de barındırıyor. Yalım İkizlerinizi istediğiniz gibi oluşturuyorsunuz ve daha sonradan hangisiyle oynamak istediğinizi seçebiliyorsunuz.

Yalım ikizinizin tipini değiştirmek de mümkün. Ayrıca bu karakteri oluştururken hangi becerisinin daha önde olduğunu seçebiliyorsunuz ancak bunu da sonradan değiştirmek mümkün. Örneğin, kuvvet mi daha fazla olsun yoksa çeviklik mi? Tamamen size kalmış. 

Rise of the Ronin: Şogun’un yanında mı karşısında mı?

Konu Şogunluğun karşısında olmak veya olmamak olduğunda Rise of the Ronin’in kaçırdığı büyük bir nokta var: aslında hiç önemli değil. Çünkü gerçekten hangi tarafta olduğunuzun oyunu etkileyecek seçimi ancak oyun sonuna doğru ortaya çıkıyor. O zamana kadar istediğinizi yapmakta serbestsiniz. 

Direkt kendi deneyimimden örnek vereyim: Oyunun ortalarında bir düşmanı Şogunluk adına öldürdüm, çünkü Yalım İkizi’nin Şogunluğun yanında durmasının bir nedeni yok diye düşündüm. Edo bölgesine geçtiğimizde Şogunluk yanlılarının görevini yaptım, hatta karşıt taraftakilerle konuştuğumda bu seçimim hakkında sorgulandım. Ancak son bölgeye yani Kyoto’ya geçtiğimizde seçim yaptığım tarafı değiştiremeyeceğim söylendiği için yeniden Şogunluk karşıtı olmayı seçtim. Yani önceden Şogunluk için yaptığım şeylerin hiçbir önemi olmadı, bir sorun da çıkmadı.

Tarafınızı seçip kendi hikayenizi yazacağınız oyunlarda daha fazla derinlik olmasını beklerdim. Açıkçası seçtiğiniz seçimlerin bir öneminin olmaması Rise of the Ronin için hayal kırıklığı oldu.

Oynanış sistemi

Keyifli savaş sistemi

Benim için Rise of the Ronin’in oynanışı kesinlikle ön planda. Çok eğlenceli bir savaş sistemine sahip Rise of the Ronin. Katana, odaçi, tüfek, kılıç, mızrak, yay, Çin kılıcı gibi birbirinden farklı çok fazla silah çeşidi var. Bu silah çeşitlerinin yanı sıra bir de bu silah çeşitlerinin ekolleri var. Kullandığınız silahta geliştikçe diğer ekolleri de öğrenmiş oluyorsunuz ve bildiğiniz ekollerde gelişmiş oluyorsunuz.

Peki bu ekollerin önemi ne derseniz, açıklayayım. Karşınızdaki düşmanın silahı ve ekolüne göre sizin silahınız veya ekolünüzün ne kadar etkili olup olmayacağını görebiliyorsunuz. Düşmanın kafasında kırmızı işaret varsa ya silahı ya da ekolü değiştirmeniz gerekiyor çünkü mevcudunuzdakiler dezavantajlı konumda oluyor. Eğer mavi işaret varsa sizin silahınız daha avantajlı, beyaz işarette ise nötr. 

Savaş anında ekol veya silah değiştirmek biraz zor geliyor, ancak alışınca rahatça yapabiliyorsunuz. Ayrıca seçtiğiniz ikinci uzak mesafe silahını tek tuşla kullanabiliyorsunuz, bazen düşmanı böylece alt edebiliyorsunuz.

Ki adı verilen dayanıklılık barınıza dikkat etmeniz gerekiyor, darbe aldıkça hem canınız hem de Ki’niz azalıyor çünkü. Ki’niz düşükse blokladığınız saldırılardan bir süre sonra hasar almaya başlıyorsunuz. 

Karşıçakım nedir yahu?

“Parry” diye bildiğimiz mekanik, Rise of the Ronin’in oynanışının temelinde yatıyor. Gelen saldırılara ne kadar karşıçakım yaparsanız o kadar avantajda oluyorsunuz. Hatta bazı yaptığınız karşıçakımlar sayesinde düşmanınızın duruşunu bozup elde ettiğiniz avantajla tek seferde yere serebiliyorsunuz. 

Karşıçakım mekaniğini tüfeklerde veya alevli oklarda kullanıp kılıcınızı kısa süreliğine de olsa alevlendirip daha fazla hasar bile verebiliyorsunuz.

Tüm bu unsurlar ele alındığında ne zaman çevredeki bir silahı kullanacağınızı, ne zaman karşıçakım yapıp ne zaman bloklayacağınızı, hangi ekolü ve silahı kullanacağınızı taktiksel bir şekilde planlamak gerekiyor.

Düşmanlar çok çeşitli mi?

Rise of the Ronin ekran görüntüsü Oyun Günlüğü 10

Bence değil. Boss’lar birbirinden farklı olduğu için ve normal düşmanlardan farklı oldukları için daha zorlu oluyorlar ancak genel düşmanlar Japonlar ve Batılılar olarak çok farklı değiller.

Birileri tüfek ve kılıç kullanırken diğerleri yay ve katana kullanıyor genellikle.

Görevler

Ana görevler güzel tasarlanmış, genelde bir zincir şeklinde ilerliyor ve aksamıyor. Bir bölgeye girip savaşmanız gerektiğinde hikaye gereği ufak tefek seçimler yapmanız gerekiyor ve yanınızda görevi yaptığınız adamlar oluyor. Bazı ana görevlerin boss’ları gerçekten çok epik, sonradan giren ara sahneler de hikayedeki açıkları kapatıyor diyebilirim.

Karakter yan görevlerini yaptığınızda o karakterle bağınız artmış oluyor, o karakterle artan bağınız doğal olarak taraflara olan yakınlığınızı da artırıyor. Bu görevleri yaptıkça karakterlerin ön plana çıkan becerisinden faydalanabiliyorsunuz. Örneğin karizması yüksek birinin görevini yapınca görev sonunda karizma puanı alıyorsunuz.

Bir de açık dünyada bulunan Japon halkının ufak görevleri oluyor. Bu görevleri yaptıkça halkın sevgisini kazanıyorsunuz ve ronin olarak şöhretiniz artıyor.

Açık dünya ve Rise of the Ronin grafikleri

Ufak bölgeleri saymazsak, Rise of the Ronin’de toplamda 3 büyük şehir bulunuyor. Bunlar Yokohama, Edo ve Kyoto. İstediğiniz zaman birinden birine seyahat edebilirsiniz, ancak bu şehirler birbirlerine bağlı değiller. 3 büyük ayrı harita var kısacası.

Açık dünyada yapılacak şeyler kısıtlı ve bir süre sonra çok tekrar ediyor. Bu şehirlerde bulunan bölgeleri 1’den başlayarak 3’e kadar temizlemeniz gerekiyor. 

Bunun için yapabileceğiniz birkaç farklı aktivite var. Bunlar; mabetlerde dua etmek, Saklı Yalım sancaklarını yakmak, asayiş düzenlemesi için düşmanları alt etmek, firarileri alt etmek, kedi toplamak, bazı bölgelerin fotoğrafını çekmek, bölgenin sembol yapılarını açmak ve sandık toplamak.

Ancak fazla bölge bulunduğu için aşağı yukarı 5 farklı etkinliği her yerde yapmak bir süre sonra çok tekrara düşürüyor.

Grafiksel olarak bakıldığında açık dünyası gayet canlı ve güzel. Bir Ghost of Tsushima değil, ancak ona göre daha fazla şehre sahip olduğu için yaşayan insanlar gerçekçi hissettiriyor. Örneğin yağmur yağdığında köylüler başlarında bir şeyle oradan oraya kaçıyorlar. Benim gözüme takılan tek unsur karakter animasyonları oldu. Bazen savaş sırasında bu animasyonlar çok eski ve kütük hissettiriyorlar.

Havada uçabilmeniz için kanatlarınız var. Havada süzülme mekaniği çok gelişmiş değil ve genelde çok kısa sürüyor ancak eğlenceli denilebilir.  

At sürmek de Ghost of Tsushima kadar zevkli değil ve at genelde bir yerlere takılıyor ve buglanıyor. Nedenini anlamadığım bir şekilde at sürerken Dual Sense’te bazen titreşim oluyor ama bazen de olmuyor, ancak olmadığı zaman sanki havada gidiyormuşsunuz hissi veriyor. Skyrim’den hallice bir at sürme deneyimi var diyebiliriz.  

Müzik ve ses tasarımı

Büyük savaşlarda ve ara sahnelerde Rise of the Ronin müzikleri, epik anlatıyı çok besliyor ancak bunun dışında kulağıma çalan bir müzik yok. Şehrin ve doğanın ses efektleri ise tatlı.

Oyunculuklar ve seslendirmeler bence çok başarılı. Türkçe altyazı desteği var ancak dublaj yok, bunu da unutmayalım.

Değerlendirme

Team Ninja için Rise of the Ronin iyi bir başlangıç, geliştirilmesi gereken yönleri dikkate alırlarsa bir sonraki açık dünya RPG oyunlarının çok daha iyi olacağını düşünüyorum. Rise of the Ronin, kusurlarına rağmen inanılmaz eğlenceli bir oyun.

Şu anda PS5 özel bir oyun olan Rise of the Ronin 1.999 TL’den satılıyor. Oyunun tekrar oynanabilirliği yüksek, yani ikinci oynanışta 40+ saatte bitirilebilir, bu yüzden bu fiyata alınmasa da indirimde alınabilir diye düşünüyorum.


Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.


product-image

Rise of the Ronin

7.5

Rise of the Ronin, savaş sistemiyle ve hikayesiyle ön plana çıksa da rol yapma ve açık dünya unsurlarında biraz geride kalmış.

Olumlu Yanları
  • Eğlenceli ve kişiselleştirilebilen savaş sistemi
  • İyi yazılmış hikaye/karakterler
  • Canlı ve detaylı açık dünya
  • Türkçe dil desteği
Olumsuz Yanları
  • RPG unsurlarının önemsizliği
  • Açık dünyada gezmenin zevk vermemesi
  • Bazı görevlerin çok tekrar etmesi
  • Hikayenin çok dallanıp budaklanması
  • Ufak tefek bug’lar
Tuana Seda Hürmen
Oyun Günlüğü Yazarı
    Nisan 2024
    P S Ç P C C P
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    2930  
    Login/Sign up