Soulslike türüne yeni bir soluk katan Lords of the Fallen, nihayet oyun severlerle buluştu. Oldukça hoşuma giden Umbral Lambası ile diğer soulslike oyunlardan ayrılan oyun, optimizasyon sorunlarıyla boğuşsa da geçici bir durum olduğunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor… Peki Lords of the Fallen, neler vadediyor, hangi mekanikleriyle öne çıkıyor? Diğer soulslike’lardan farkı ne? İşte tüm detaylar…


Lords of the Fallen geniş plandan baktığımız zaman günümüz standartlarını karşılayan bir yapım olmuş desem yanlış olmaz, grafikler, oynanış ve mekanikler gayet günümüz oyun standartlarında. Belki Lords of the Fallen, türe yeni bir standart getiremeyecek ama eklediği küçük detayların kendisine ekstra puan katacağını söyleyebilirim.
Fantastik aksiyon-RPG türüne iz bırakmayı hedefleyen HEXWORKS tarafından geliştirilen ve CI Games tarafından da yayımlanan Lords of the Fallen, 13 Ekim’de PC ve konsollara stüdyonun ilk oyunu olarak geldi. Oyuncular tarafından teknik sıkıntıları yüzünden çok fazla eleştirilse de Lords of the Fallen, içerisindeki bir sürü detayla birlikte en azından denenmeyi hak edecek bir yapım diyebilirim.
Şuan Lords of the Fallen, Steam üzerinden (21.10.2023) %57 olumlu yorum ile karışık yorumlara sahip olarak görünüyor…
Lords of the Fallen hikayesi
Çağlar süren savaştan sonra şeytan tanrı Adyr insanlık tarafından mağlup olmuştu. Geri dönmesinin korkusu ile birlikte nöbet tutan bir grup insan belirmişti, amaçları ise Adyr’in geri dönüş işaretlerini takip etmekti. Kaybetse bile Adyr ölülerin diyarında sonsuza kadar tutulamazdı, zamanla Adyr’in kötü etkisi dünyayı tekrar karanlığa çekiyordu.

İntikam alabilmek için Adyr şeytanı ordusunu bir kez daha hayata getirdi. Işık, gölge tarafından tamamen yutulmuştu ve bununla birlikte umutta sönmüştü. Bu karanlık zamanlarda ise Dark Crusaider’lar isminde bir grup savaşçı şeytan tanrı Adyr’in ordusuna karşı savaşıyordu. Sadece Dark Crusaider’lar tanrı karşı durma gücüne sahiplerdi.
Zorlu bir savaş sonrası Dark Crusaider’lardan bir tanesi elinde ki Umbral Lambasını boşluğa doğru atarak kendisinden daha uygun bir adaya gitmesi için dua etti. Bu lamba ise bizim yarattığımız karakterin eline geçiyor.
Lords of the Fallen’in hikayesi çok harika diyemeyeceğim, bir yerden sonra hikayenin akışını kaçırıyorsunuz. Dark Souls oyunlarında ki gibi hikaye genelde arka plana yediriliyor ve size açıklanmıyor. Eğer hikayesi için Lords of the Fallen’ı oynuyorsanız bu konuda birazcık hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz diyebilirim.
Karakter yaratımı ve sınıf seçimi
Lords of the Fallen’ın karakter yaratımı konusunda gayet kapsamlı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Karakterlerimizin vücut tipinden tutun yüz ve saç tipine kadar detaylı bir şekilde değiştirebiliyoruz. Oyun içerisinde zırhlarımız yüzünden asla göremesek bile karakter yaratma konusunda takıntılı olan kişilerin zevk alacağını söyleyebilirim.

Yaratmış olduğun karakterin vücut tipinin tabii ki sizin için negatif ya da pozitif bir avantajı yok, sadece görsel bir dış görünüşten ibaret olduğunu söyleyebilirim.
Sınıf seçiminde ise Lords of the Fallen gayet seçenek sunuyor dersem yalan söylemiş olmam. Lords of the Fallen içerisinde 9 adet sınıfla başlayabiliyoruz, bu sınıflar ise Hallowed Knight, Udirangr Warwolf, Partisan, Mournstead Infantry, Blackfeather Ranger, Exiled Stalker, Orian Preacher, Pyric Cultist ve Condemned olarak 9’a ayrılıyor.

Tabii ki bir sınıfı seçtiniz ve ömür boyu spesifik silah kitini kullanacaksınız diye bir durum söz konusu değil, istatistiklerinizi sonradan seviye alarak düzeltebilir ya da ekleme yapabilirsiniz. Fakat benim size kişisel tavsiyem ise oyun tarzını oyun başında belirlemeniz ve buna uygun bir sınıf seçmeniz. Doğru seçilen bir sınıf sizi çok ama çok rahatlatacak diyebilirim.
Bu tarz oyunlarda yeniyseniz Hollowed Knight sizin ilk seçiminiz olmalı, kalkan kullanmak işinizi çok ama çok rahatlatacak.
Mekanikler ve oynanış
Hem ölüler hem yaşanlar dünyası arasında bir kapı!
Lords of the Fallen’ın en önemli mekaniği kesinlikle Umbral Lambası diyebiliriz, Umbral Lambası sayesinde karakterimiz hem ölüler hem yaşayanlar dünyası arasında gezebiliyor. Umbral Lambası bizim için vaz geçilmez bir nimet, lamba sayesinde geçilmeyecek duvarlar ya da kapılardan geçebiliyor ve ödüller bulabiliyoruz.

Bu lambamız sadece bizi diyardan diyara götürmüyor, lamba aynı zamanda bize aktif ve pasif yetenekler sağlıyor. Bu yeteneklerden bazıları düşmanlarımızın ruhlarını çekmek iken bazıları ise ruhlar aleminden düşmanlarımızı koruyan varlıkları etkisiz hale getirmeye yarıyor. Kısacası söylemek gerekirse Umbral Lambamız bizim gerçek kullanmamız gereken bir alet. Bu lamba sayesinden cephaneliğimizden harcayarak büyü yapabiliyoruz.
Doğru istatistik rezil de eder vezir de!
Her rol yapma oyununda olduğu gibi istatistik dağılımı aşırı önemli! Başlangıç sınıfınız doğrultusunda kullandığınız silahlar, büyükler ya da menzilli ekipmanlar çok güçlü olabiliyor. Bu yüzden doğru istatistik dağılımı çok önemli.

İstatistiklerimiz ise Strenght, Agility, Endurance, Vitality, Radiance ve Inferno olarak altıya ayrılıyor. Bazı istatistiklerimiz canımızı ve enerjimizi arttırırken Strenght gibi istatistiklerimiz ise fiziksel saldırı gücümüzü arttırıyor.
Her silahı ve büyüyü kullanmak için farklı istatistiklere ihtiyacımı olduğu için ise istediğimiz büyüyü veya silahı tek seferde kullanamıyoruz. Eğer silahları veya büyüleri oynamak istiyorsak sıfırdan bir karakter açmamız ya da istatistiklerimizi sıfırlamamız gerekiyor.
Silahları kullanmak demişken birde ağırlık sorunumuz var, istediğimiz gibi ağır eşyalar giyemiyoruz. Yeterince ağır eşyalar giyersek karakterimiz yavaşlıyor ve saldırılardan kaçınma animasyon süremiz çok uzuyor. Bu yüzden ise istenmedik hasar yiyebiliyor ve ölebiliyoruz. Ne kadar az ağırlık o kadar hızlı kaçınma, ne kadar fazla ağırlık o kadar fazla saldırdan korunma diyebiliriz.
Çift elli kuşanma gerçekten çok zevkli!
Dark Souls 2’deki çifte ağır kılıç kuşanma Lords of the Fallen içerisinde de var ve bu çok zevkli! İki elinizde kocaman kılıçlar alarak ağır saldırı yapmanızı size gerçekten tavsiye ederim, çok yavaş olsalar bile devasa hasarlar çıkarabiliyorsunuz. Kısa iki kılıç ise daha çok alan etkili olduğu için hızlılar.

Silah ve büyü çeşitliliği gayet yeterli!
Çoğu oyun silah ve büyü çeşitliliği konusunda sınıfta kalsa bile bu Lords of the Fallen için geçerli değil, Lords of the Fallen içerisinde 150’den fazla silah ve büyü mevcut. Bu büyüler doğrudan oynanışınızı değiştiriyor. İlk seferinizde olmasa bile ikincide kesinlikle büyücü olarak oynamanızı tavsiye ediyorum, büyüler güçlü ve güzel efektlere sahip.

Lords of the Fallen level dizaynı ve açık dünyası
Lords of the Fallen linear bir açık dünyaya sahip, bu dünyanın içerisinde sonradan geriye dönüp açılmayan kapıları açabiliyoruz. Açıkçası söylemek gerekirse Lords of the Fallen oynayış süremin içerisinde çok fazla geri dönmeye teşvik edilmedim, Sadece dümdüz giderek düşmanları öldürmem çoğu zaman yeterli oldu, daha güçlü silahlar ve zırhlar için ise geriye dönmek her zaman kârlı olabilir.

Seviye dizaynına gelecek olursak Lords of the Fallen burada birazcık sınıfta kalmış diyebilirim. Lords of the Fallen oynarken genellikle sadece dümdüz ilerliyoruz, dümdüz ilerlemenin neyi kötü diyecek olursanız oyunu tek düze hale getirebiliyor. Lords of the Fallen’ın en önemli kısmı ise Umbra Lambamız ile diyarlar arasında geçiş yapmamızdan geliyor, ölüler diyarına geçmek bize bulmacaları çözmek ve farklı ödülleri bulmamıza yarıyor.
Boss’lar ve yaratık çeşitliliği
Lords of the Fallen içerisinde toplam 14 tane büyük ve eşsiz boss bulunuyor, bu bossların ise çoğu insanımsı. Peki insanımsı olmasının faydası ne? Boss’ların çok büyük olmaması kameranın size dezavantaj olmasından çıkıyor, büyük boss’lar sırasında kamera kontrolü çok zor olduğu için istemeden bile olsa sadece kameranın dönmemesi ya da yanlış dönmesinden dolayı ölebiliyorsunuz.

Peki sadece 14 adet boss mu var? Tabii ki hayır, 14 boss’un yanı sıra 22 adet yan boss mevcut. Bu boss’lar zorunlu olmadığı için atlanabilir fakat emin olabilirsiniz ki hepsinin kendisine has özel yetenekleri mevcut. Gelelim küçük yaratıklara, küçük yaratıklar ise bir yerden sonra tekrar etmeye başlıyor.
Lords of the Fallen grafikleri
Lords of the Fallen grafik konusunda günümüz oyunlarının çoğunun ilerisinde diyebilirim, bu güzel grafiklerin ise çok büyük bir dezavantajı var. Güçlü grafikler demek daha güçlü ekran kartları demek, Lords of the Fallen 3080 ekran kartlarında güzel çalışamayan bir oyun olmuş. Unreal Engine gücünü sonuna kadar kullanan Lords of the Fallen optimizasyon konusunda kesinlikle sınıfta kalmış.

Grafiklerin ise şahane gözüktüğünü söylemeden geçemeyeceğim, gerçekten Unreal Engine oyun motorunun gücünü hafife almamakta fayda var. Uzak çizim mesafesi ya da kaplama kalitesi gerçekten gayet güzel gözüküyor.
Lords of the Fallen müzikleri
Lords of the Fallen oyunun en güzel taraflarından birisi ise müzikleri olmuş, boss müzikleri gerçekten güzel ve dinlemesi keyifliydi. Şuana kadar duyduğum en güzel besteler olmasa bile gayet akılda kalıcı olduklarını söylemeden geçemeyeceğim.

Değerlendirme
Şimdi geldik en önemli kısıma, Lords of the Fallen 900 TL (21.10.2023)’lik fiyatını hak ediyor mu? Yoksa indirimlerin vazgeçilmez oyunlarından birisi mi olacak? Açıkcası söylemek gerekirse Lords of the Fallen’ın çok fazla sorunu var, bu sorunlar ise optimizasyon, hatalar ve oyun çökmeleri diyebilirim. Bu tarz hatalar oyun zevkinizi çok fazla baltaya biliyor. Kendimden örnek vermem gerekirse çok zorlu bir boss dövüşü ortasında oyunumun kapanması gerçekten ama gerçekten hoş değildi. Oyunun bir yerinde ise garip bir hareket yaptım ve ölümsüz oldum.

Kısacası özet geçmek gerekirse Lords of the Fallen içerisinde ki hatalar, optimizasyon sorunları ve oyun çökmeleri düzeltildikten sonra gayet oynanabilir bir soulslike olarak görülebilir. Hataları giderildiği zaman ise 900 TL bandından alınabilir.
Comments