Civilization serisine alternatiflerin arttığı günümüzde yeni bir 4X strateji oyunuyla karşılaşmak beni gerçekten çok heyecanlandırdı. Civ4 ile sıkı bağım Civ5 ile taçlanmıştı. Ancak bir türlü Civ6’ya ısınamadım. Humankind’ın gelişi ve Old World deneyimlerimin ardından Paradox’un sürpriz Millennia oyunu ile karşılaştım. Civ5’ten sonra gelen tüm 4X oyunlar beni kendine bağlayamadı. Civilization 7’nin duyurulduğu ve artık çıkış tarihini de bildiğimiz şu günlerde Xbox Game Studios tarafından yayımlanan
Oxide Games tarafından da geliştirilen Ara: History Untold bana ilaç gibi geldi. İncelemeler kişiseldir, elbette birçok eksiği var ama oyun beni kendine bağladı. Osmanlı’nın olmaması büyük bir ayıp olarak dursa da kısa zamanda bir sürpriz yapacaklarına eminim.
Bu incelemeyi bir strateji oyuncusu yapıyor! Neredeyse bir haftadır oynadığım Ara: History Untold, Xbox Türkiye desteğiyle erken erişim olarak elime ulaştı. On iki saati aşan oyun deneyimimle sizlere oyunun neler vadettiğini ve neleri eksik yaptığını anlatmaya çalışacağım. Bu on iki saatin yaklaşık on saati tam bir oyunu bitirmemle geçti. İlk oyunla birlikte oyunun neredeyse tüm mekaniklerine hakim olduğumu söyleyebilirim. Bu süreçte hem çok heyecanlandım hem de bazı hayal kırıklıkları yaşadım.
Ara: History Untold ilk oyunumda 1. Isabel (İspanya) ile maceraya atıldım. Normal oyun zorluğunda başladığım mücadele finalde zaferimle sonuçlandı. Bu incelemede de kendi oyunumdan örnekler olacak.
4X strateji oyunları!
Strateji oyunlarının bir çeşidi olan 4X strateji oyunları temelde Explore (keşfet), expand (genişle), exploit (sömür) ve exterminate (yok et) üzerine kurulu. Eylül 1991’de Sid Meier’in geliştirdiği sıra tabanlı strateji oyunu Civilization, türün en başarılı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Ara: History Untold ise son dönemde çıkan en başarılı tur tabanlı 4X stratejilerden biri olarak piyasaya sürüldü. Xbox ve PC platformlarına gelen oyun ilk günden Game Pass oyuncularının da erişime açıldı.
Hatalı bir fiyatlandırma ile 6 dolardan çıkan Ara: History Untold, bir kaç saatin ardından 35 dolardan ilk gün satışa sunuldu. Oyunda hatalardan çok eksikleri konuşacağız. 4X strateji oyunlarının nereye geldiğini ve Ara: History Untold’un nerede kaldığını tartışacağız!
Ara: History Untold mekanikleri
Devletler yok, hükümdarlar var!
Ara: History Untold, devletler yerine lider odaklı bir oyun. Bu devletlerin özel güçlerinin olmadığı her bir hükümdarın çok farklı özelliklere sahip olduğu anlamına geliyor. Bu özellikler temelde askeri, ekonomik, üretim ve din odaklı olarak değişim gösteriyor. Bazılarında askeri özellikler birden fazla olurken bazı hükümdarlarda din hiç olmayabiliyor. Veya ekonomi odağı daha yoğun oluyor.
Oyunda ekstra olarak her bir hükümdarın farklı renklerde tamamen kozmetik görünümleri değişiyor.
Hükümdarlar oyunun temelini oluşturuyor. Nasıl bir oyun stratejinizin olacağı bir açıdan tercih ettiğiniz hükümdarın özelliklerine de uygun olmalı.
Zafer şartları yok her şey prestij için!
Ekonomik, Diplomatik ve Askeri zafer şartları 4X strateji oyunlarının vazgeçilmezidir. Yani zafere giden yolda farklı stratejiler deneyebilirsiniz. Ancak Ara: History Untold bize tek seçenek olarak ‘prestiji’ sunuyor. Prestij zaferi aslında hükümdarlığını nasıl yönetirseniz yönetin tek bir ana noktaya odaklanmanızı sağlıyor. Benim hoşuma gitti.
Geçtiğiniz çağlar, yaptığınız araştırma, savaşlar ve kültürel miraslar dahil daha bir çok şey prestiji etkiliyor. Prestij ile rakipler sıralanıyor ve her çağda unutulanlar yok oluyor. Önce çağdan bahsedeyim.
Çağlar ve teknolojinin gelişimi
Üç bölümden oluşan tam 12 çağ oyunda yer alıyor. Bu bölüm geçişlerinde de rakipler prestijlere göre sıralanıyor ve unutulanlar oyundan tamamen siliniyor. Onlardan kalanları da gezginlerinizi göndererek medeniyet artıklarını toplayabiliyorsunuz.
Bu bölüm aralarındaki teknoloji çağlarının tamamını da araştırmanıza gerek yok. Dört araştırma tamamlayıp mevcut teknoloji çağında bir adım daha atabilirsiniz. Ancak yapmadığınız araştırma bilgi açısından sizi eksik kılacak. Ancak bu durumu tolere edecek araştırmaları kaçırmadan yolunuza devam edebilirsiniz.
Hükümet yönetimi
Çağlara göre değişen hükümet türleri ortaya çıkıyor. Ancak şehir sayısının en önemli olduğu bu mekanikte İmparatorluk bana en mantıklı gelendi. Tam 11 şehir kurmama izin veriyor. Ancak şehir sayısını etkileyen sadece hükümetlerde değil. Yapacağınız harika yapılar ile de şehir sayınız artabilir veya başkente yapacağınız saray ile de yanlış hatırlamıyorsam artacak.
Her hükümet yönetiminin artı ve eksileri var. Vergi oranlarını belirlediğimiz bu alan çok detaylı değil. Basit ama hoş bir mekanik.
Din
Oyunda eleştireceğim noktaların ilki sanırım din olacak. Pasif bir durumda. Dinlerin ekstra kazandırdıkları bonuslar dışında olumsuz bir tarafını göremedim. Civ serisinde biz din adamlarını dahi savaştırırdık. Buraya geliştirici ekibin dokunması gerekiyor. Çok sönük bir mekanik olarak karşımızda.
Örnek kişiler ve danışmanlar
Sonradan önemini anladığım örnek kişiler aynı zamanda danışman kadronuzu da süsleyecek kişilerden oluşuyor. Bunlar stratejist veya sanatçı olabilir. Her birinin ayrı özellikleri mevcut. Baş Danışman ve Ülke İçi Danışman haricinde örnek kişileri atayacağımız yerler Ülke Dışı Danışman ve Şaheser Yetkinlikleri ile Birlik Bonusu olarak devam ediyor. Sunak ve Konser Salonları yapınca buralara örnek kişi atayarak onların şaheserler oluşturmasını sağlayabiliyoruz. Bu şaheserler ise modern çağlarda yaptığımız şaheser setleri ile bize büyük bir prestij sağlıyor.
Eğer bir stratejist örnek kişiniz varsa bu kişileri de ordularına atamanız ekstra güç sağlıyor. Bu özellikleri 5-6 saatlik oynanıştan sonra çözdüğümü itiraf etmeliyim. Çünkü çok fazla detay yer alıyor.
Ekonomi, şehir ve kaynak yönetimi
Ara: History Untold, bir ekonomi simülasyonu olacakmış direkten dönmüş. Allah’ım bu ne bolluk! Bu ne kadar detay! Bu oyunu hem sevdiren hem de çileden çıkaran iş!
Ekonomi ve şehir yönetimi birlikte değerlendirilmeli. Onlarca kaynak, ürün, ekipman ve şaheser bu alanda. Burası Ulusun Envanteri. Kaynakların çeşitliliği oyuna inanılmaz zenginlik katmış ve kaynaklarla ortaya çıkan onlarca ürün ise büyük bir karmaşa! Şehirlerin ve üretim binalarının hatta sivil binaların ürün ihtiyaçlarını karşılama… Onlarca mikro yönetim aşaması…
Eğer oyunu sindire sindire oynayayım diyorsanız oturacaksınız. Ve her bir üretim tesisinin yönetimi yapacaksınız. Atölye’den dişli üretecek ve her bir üretim binasında Erzak olarak çevrilen geliştirme bölmelerinde bu dişlileri ekleyerek üretim hızınızı artırabileceksiniz.
Bir otomobil üretmek istiyorsanız. Önce otomobil mi traktör mü tabii buna karar verin yada vermeyin bir ondan bir ondan üretsin. Ardından önce Erzak kısmından dişiyi, yakıtı, bilgisayarı ve metal veya endüstriyel aletleri yerleştireceksiniz. Eğer elinizde her şehrin gelişmesiyle ortaya çıkan uzmanlardan fazladan varsa buraya da üç taneye kadar ekleyip devam ediyoruz. Üretim kısmına geldiğimizde otomobil için farklı seçenekler ortaya çıkıyor. Bu tüm üretim tesislerinde farklılaşarak böyle devam ediyor. İlk bölmede zenginlik mi (altın) yoksa çelik mi? İkinci bölmede zenginlik mi yoksa içten yanmalı motor mu? Üçüncü kısımda lastik mi yoksa zenginlik mi?
Bakın bu çelik ayrı binada, içten yanmalı motor ayrı binada lastik ayrı binada üretiliyor. Lastik araştırmasını atladığım için hiç üretemedim o yüzden ekonomi iyi olduğunda zenginlik seçip dışardan satın aldım.
Meskenler geliştikçe rezidanslara dönüşüyor bunlar konut ihtiyacınızı karşılıyor. Bunların da talepleri oluyor. Mesela oyun konsolundan, buzdolabına sobadan muma kadar… Elbette bunların da yine sizin tarafından üretilmiş olması gerekiyor.
Oyunun üçüncü bölümünde bunlar daha anlamlı oluyor. Kaynaklar birikiyor ve ekstra özellikler veriyoruz. Bu ürünler sağlıktan eğitime, konuttan mutluluğa kadar bonuslar sağlıyor.
Gelelim tekrar şehir yönetimine. Şehir temelde konut ve gıda ihtiyacıyla öne çıkıyor. Ancak atlamadan Civilization serisindeki karoların burada da olduğundan bahsetmem gerekiyor. Ancak burada işler biraz daha farklı. Humankind, Millennia veya Civ7’deki gibi kasabalar yok. Elimizde şehirler ve dilediğimiz kadar genişletebileceğimiz bölgeler var. Bölgeler içinde de 2-5 parsele göre değişen alanlar mevcut. Bazı alanlarda doğal kaynaklar oluyor ve çölle kaplı olabiliyor inşaata izin vermiyor. Bu alanlara tüm konut ve üretim tesislerini yerleştirebiliyoruz. Merkez bölgeye sur çekebiliyoruz.
Yol inşası için özel bir panel hazırlanmış. Pasif durumdaki yollarda şehirler arasında çekilebiliyor. Eğer komşunuzla dostsanız sınır kapısı yapımına izin veriyor. Yol izni sağlıyor yani. Başta ben nereden bina yapacağım diye araştırırsanız bölgeye tıklayın ve üst ortadaki alandan proje seç deyin!
Oyun arayüzü bu kadar çok detaya göre idare etse de ben başta zorlandım.
Altın Çağ
Altın Çağ mekaniği de oyunun diğer eleştirdiğim alanları gibi basit kalmış. Ekstra prestij dışında çok bir şey katmıyor ve her bölümde iki üç defa yaşanabiliyor. Biraz suyu çıkmış gibi!
Civilization serisinde bu mekanik daha oturaklıydı. Yani elde olmadan karşılaştırma yapılıyor…
Diplomasi
Din mekaniğinin ardından ikinci büyük sorun ise diplomasi. Yapay zeka aptal gibi davranmıyor ancak seçenekler çok az ve eksik. Hediye Teklif Et (Kaynak ver), Sınırları Yönet, Kına ve Savaş İlan Et dışında hiçbir şey yapamıyoruz. Bu oyun lider odaklı bir oyun ama diplomasi yok.
Meksika’ya savaş ilan edeceğiz. Ama amaç seçmemiz gerekiyor…
Savaşlar ve olaylar
Savaş ve çatışma mekanikleri beni şaşırtmadı, heyecanlandırmadı. İlk fragmanlarda savaş sahnelerini görünce heyecanlanmışım ama oyunu deneyimleyince o heyecanın da boşuna olduğunu anladım. Üretilen birimler her medeniyette aynı olması hiç hoş durmuyor. Birim çatışma sahneleri Millennia faciasından sonra süper görünse de beni etkilemedi. Ancak tek etkilendiğime şey birliklerin oyun haritasında tek tek görünmeleri oldu. Onu da büyük savaşlarda ara sahnelerle kırpmışlar.
Mangadan tümene kadar her gelişen çağda rezerv birlikleri yönetme iyi düşünülmüş bir mekanik olmuş. Burada Civ4’teki gibi tek karoda birkaç birliği yönetme imkanımız oluyor.
Karar mekanizması yine Humankind ile karşımıza çıkmıştı. Bunu öğrendiğimiz kadarıyla Civilization 7’de de deneyimleyeceğiz. Olaylar oyunun gidişatını çok fazla etkilemese de üzerine düşülmüş ve araya serpiştirilmiş kısa dönemli etkiler veriyor.
Türkiye örnek gösterilerek Ramazan Bayramı’nda ülkemiz adına ne yapmamız gerektiği isteniyor. Burada seçenekler ve sonuçlarını görebiliyoruz. Bu mekaniğin iyi ama yetersiz olduğunu düşünüyorum. Belki de bu seviyede kalması oynanış açısından daha uygun görülmüş olabilir. Bir oyuncu olarak daha etkileyici müdahaleler ve kırılmalar görmek isterdim. O zaman Frostpunk 2’ye de bir göz atalım! Ne dersiniz?
Civilization serisi ile rekabet edebilir mi?
Elbette bu inceleme kişisel bu soruya vereceğim cevap gibi. Civilization serisi bence zirve. Mekanik anlamda Civilization 7’de Humankind öykünmeleri görsek de değişim her zaman yerli yerince olunca iyidir. Ara: History Untold, türe büyük bir değer katmıştır ancak şuanda rekabet edecek durumda değil.
Liderin kıyafetinin değişmesi ve birkaç bonus ile yürütülecek bir mesele değil. Osmanlı yok diye üzülüyoruz ancak olsa ne olacaktı. Ne Yeniçeri görecektik ne de minareler veya bizden doneler. Humankind’daki vizyon da yok. Türkiye’yi adamlar koydu, savunma sanayii ve bilim odaklı olarak. Hunlarla birlikte üç Türk devleti yer aldı oyunda…
Hem medeniyet ve lider seviyesinde hem de mekanik anlamda Ara: History Untold, henüz Civ serisiyle rekabet edecek seviye değil.
Grafikler ve optimizasyon
Oyunun grafikleri, animasyon ve ses tasarımı oldukça iyi. Şehirlerde yürüyen insanları, araçları görmek zamanı koklar gibi bir şey. Yaşayan bir şehir karşımıza çıkıyor. Bu kadar detay var ama optimizasyonda bir kıpırdama da yok. Sorunsuz bir 568 tur yaşadım 🙂 2060 ekran kartım, M2 SSD ve 16 GB RAM ile iyi bir performans aldım.
4X oyunlar medeniyetlere odaklanırken bunu müzikle desteklerler. Bu oyunda tek bir oyundan bu incelemeyi yapamayacağım ama müziklerin de tatmin edici olduğunu söyleyebilirim.
Değerlendirme
Ara: History Untold, ekonomi yönetimiyle beni etkilese de din, savaş ve diplomasi komsundaki eksiklikleriyle üzdü. Elbette bunlar eksiklik. Oyunun zamanla değişim yaşayacağına inanıyorum. Ancak lider odaklı oyunda daha fazla özelleştirilebilir şeyler olmasını beklerdim. Hükümdarların kıyafet renklerini değiştirmek biraz komik duruyor. Humankind, 2021’de çıktı ve bize çok detaylı bir karakter oluşturma ekranı sunuyordu. Lider odaklı bir oyun için büyük bir eksiklik diyebilirim.
Eğer mikro yönetim hoşunuza gidiyorsa Ara: History Untold, sizi genel olarak tatmin edecek bir yapım olacak. Ancak makro yönetime odaklanan bir oyuncuysanız uzak durmanızda fayda var. Elbette strateji oyuncularının mutlaka denemesi gereken bazı noktalarda özel bir yapım olduğunu da vurgulamalıyım.
Türkçe dil desteği ile Ara: History Untold deneyimi güzeldi! Şimdi daha zor bir seviyede altın çağlar yaşatma zamanı!
Oyun incelemeleri için temel kriterlerimizi merak ediyorsanız,
İnceleme ve etik politikamıza göz atabilirsiniz.
Türklerin olmadığı bir tarih oyunu olamaz.
Yok aga Osmanlı olmadan olmaz bu iş!